5 Nisan 2017 Çarşamba

erasmus günlükleri 1 - ilk izlenimler\sürüngahlık


berlin uçağından inince ben
bunu sadece Başak abla istediği için yazıyorum yoksa yazmaya değer bişey yaşanmadı sljfkd
2 aya yakın bir süredir bekliyordum ve sonunda hayatımdaki en büyük değişimlerden biri gerçekleşti. Cumartesi günü 6 ayımı orada geçirmek üzere Doğu Almanya'nın pek bilinmeyen bir şehrine doğru yola çıktım. Giderken aşırı heyecanlı ve hevesliyim, gerçi hala öyleyim çünkü daha ilk haftam bile dolmadı ve resmi evrakları halletmekten ortamlara pek akamadım. Cumartesi akşamı Berlin'den otobüse binip (uçakta da otobüste de kimse yanımda yoktu, yayılarak geldim ama bu şansımın bedelini de bir güzel ödedim) şehre geldim, bir güzel kayboldum ve üniversitenin bana sağladığı gönüllü student buddy'm tarafından bulundum, o sırada da şans eseri 3 Türk kızla tanıştım, ikisi benim gibi Erasmus öğrencisi, biri ise master öğrencisi, üçü de benden erken gelmişler ve şehre alışmışlardı. Ben ise bir yetim, bir öksüz, bir küçük Emrah gibi yemek bulunacak sayılı yerlerden yemek buluyor, alışveriş listesi yapmaya çalışıyor ve sadece basit ev eşyaları (minik bir mutfak ve tuvalet, birkaç raf ve bir dolap, bir masa, bir sandalye ve bir yatak) bulunan kendime ait bir oda'da gelecek günlerin hayalini kuruyordum ve kafamda bir sürü plan yapıyordum. Bu üç günde o kızları daha yakından tanıma şansım oldu, onları fazla "party monster" bulsam da anlıyordum çünkü Türkiye'dekinden çok farklı bir ortamdaydık ve kafamızda sadece dersler olamazdı. Hepimiz insandık, insanız! Pazartesi geldiği gibi belge işleri biter bitmez alışveriş yaptım, çatal-bıçak-kaşık ve tabaklardan yoksun olmama rağmen (bana hediye ettikleri bir kupam vardı) yemek yiyebilecektim, ayrıca nevresimlerim ve basit temizlik malzemelerim de olmuştu. Bu üç günü ne wifi ne de bir kitap olmadan (çünkü MALIM) zamanı geçirmenin yollarını bulmaya çalışarak, hangi dersleri alacağıma karar vererek, eksikleri tamamlayarak ve zavallı student buddy'mle belgeler için koşuşturarak geçirdim, belgeler hala gitmedi, hala eksiklerim var ama en azından yan odadaki asosyal çocuğun wifi şifresini aldım, yani öğrenci kartımı alana, sipariş ettiğim modem gelene ve bütün bunlar birleşene kadar en azından sıkıntıdan ölmem dhfkdfjfjf Sonraki hedefim öğrenci kartımı alıp eyalet boyunca bedava tren seyahati avantajından yararlanıp haftasonunda Leipzig üzerinden Berlin'e gidip oy kullanmak, biraz da gezmek skhkd Bir boklar yedik, bir şeylere başladık, hadi bakalım. Ben iyi hissediyorum, bu yazıyı okuduysanız siz de nazar değdirmeyin İNŞALLAH DİYİN SİZİN DE OLSUNKSHFLFDFKDJKGHJFKJJGKF

Yazının sonunda benim gibi Erasmus'a gidecek kader mahkumlarına da birkaç tavsiye vermeyi unutmayayım:
1. Hibeye güvenmeyin. Yanınızda ne kadar para olursa o kadar iyi.
2. İlk hafta çok zor geçecek ama yardım istemekten çekinmeyin.
3. Gideceğiniz yeri İYİCE araştırın. Google Maps'ten filan nereye nasıl gideceğinizi indirin, offline harita uygulamalarına başvurun, 1 saat boyunca kaybolmanızı gerektirmeyecek ne varsa onu yapın.
4. Okulun muhtemelen kendi ağı vardır, ondan wifi bulmanız zor olabilir. Bağımlılığınızın farkında olun ve hayatta kalmaya çalışın...............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder